12 Temmuz 2008 Cumartesi
1 sayfadaki 1 sayfası
12 Temmuz 2008 Cumartesi
12 Temmuz 2008 Cumartesi
Merhaba Sevgili Dostlar;
Sözün Bittiği Yer;
Yer Amerikan Baş Konsolosluğu, kapısında üç polisimiz şehit düştü, bir polisimiz de yaralı hastanede, sormak istiyorum, Amerika da ki Türk konsolosluğunu Amerikan polisi veya askeri canları pahasına savunur ve hayatlarını böyle feda ederlermiydi. Amerika ya gitmiş ve görmüş bir insan olarak ve Amerika’nın son zamanlarda Dünya ya yaptıklarını tasrif etmeyen bir insan olarak bunların olmayacağını çok iyi biliyorum. Türk insanı bir kere daha ne kadar yürekli ne kadar cesur olduğunu göstermiş oldu. Ancak üç şehidimizi toprağa veriyoruz pırıl, pırıl hayatlarının baharlarında gencecik daha Dünya ya gelmemiş çocuğunu dahi görememiş yirmi bir yaşında daha otuzlarına varmamış evlatlarımızı kaybettik. Türkiye de yaşanan klasik tablolardan bir tanesi, biz Türkler her zaman iyi niyetimizin kurbanı oluyoruz. Hiçbir zaman ne Avrupa nede Amerika Türkiye ye sahip çıkmadı çıkmayacak da, bu gerçeği kabul edip bunu bilerek yaşayıp kendi topraklarımızın ve kendi insanımızın kıymetini bilerek yaşamayı acaba ne zaman öğreneceğiz.
Yıllardır ülkemiz terörle savaşır ama diğer ülkelerin başına terörle ilgili bir felaket geldiğinde onlar direk savaş açar biz bir savaş açmaya kalktığımız da onlar bize emir verirler öyle gideriz o topraklara ya da onlar istedikleri zaman öylece geri döneriz. Atamızın bize bıraktığı bu ülkenin kıymetini ne zaman bileceğiz acaba. Canla başla çalışıp çabalayan okumak isteyen bu ülkeye bir şeyler vermek isteyen gençlerimizin kıymetini ne zaman bileceğiz acaba. Üniversiteye girebilmek sadece okul harcın ödeyebilmek için kalem ucu satan buraya gelebilmek buradaki üniversitelere girebilmek için günlerce gecelerce çalışan o minik elleri ile kalem tutan bu ülkenin güzel insanlarının kıymetini ne zaman bileceğiz acaba. Umarız biz ölmeden bunları görürüz. Atamız bizlere bu ülkeyi bırakırken herhalde böyle olacağını hiç hesaplamamıştır. Ben bir Türk kadını olarak son iki gündür kendimi son derece kötü ve üzgün hissettim. Televizyonları seyrederken yüreğine ateş düşmüş anaların görüntülerini izlerken, gazetelerdeki yazıları okurken maalesef biliyorum ki bunlar üç gün sonra yine unutulacak. Tıpkı Hırant DİNK in unutulduğu gibi veya Ergenekon diye çıkartılan ve ne olduğunu halen anlayamadığımız ve çok uzun zaman da galiba anlayamayacağımız ülkemizin bölünmesi veya ülkemizin bütünlüğünün bozulması için sanal yaratılan bu olaylar ne zaman bitecek acaba. Ne zaman elbirliği içerisinde olacağız ne zaman kardeş kardeşi vurmayacak. Ne zaman hepimizin bir olduğunu ve bize bizden başka dost olmadığını kabul edeceğiz acaba. Ülkemi çok sevdim için gittiğim yerlerden geri döndüm. Oralarda yaşayamadım. Oralarda ki insanların vefasızlığını gördüm. Oraların domatesinin bile ne kadar farklı olduğunu buranın havasını koklamanın her sabah Türkiye de uyanmanın verdiği keyfi haz hiçbir zaman unutmadım. Çocuğuma da bunu aşılamaya çalıştım. Kızım şuan burada Türkiye ye geri döndü ve okuluna bile burada devam etmeye karar verdi. Çünkü biliyoruz ki bize bizden başka dost yok. Umuyorum her sefer söylediğimiz gibi bu son olur ama bu ne ilk nede son biz bu tabloları yaşamaya devam edeceğiz. Biz kendi kendimizin elinden kolundan çekmeye devam ettiğimiz sürece, bize bizden başka dost olmadığını kabul etmediğimiz sürece bu değerli altın madeni topakların neler verebileceğini, ne kadar güzel ve çalışkan insanımız olduğunu, gerçekten onlara iş imkanı sağlanırsa neler yapabileceklerini, bu ülkenin neler üretebileceğini, bu ülkenin taşının toprağının gerçekten altın olduğunu ne zaman öğreneceğiz her zaman merak ettim etmeye de devam edeceğim.
Bizler çok şehit verdik şehit vermeye de alışkınız. Biliyorum ki o annen, babanın, kardeşin yüreğine düşen acıyı hiçbir şey hafifletmeyecek. Ne George W. Bush un oralardan taziyeler göndermesi, çok üzgün olduğunu söylemesi Amerikan konsolosunun çıkıp bizim kapılarımız otomatik kapanıyor içeridekileri korumak amaçlı demesini nasıl kabul edeceğiz bilmiyorum. Zaten bina olarak da yapımı yanlış görünüyor gözüme, her zaman da öyle göründü. Belki çok eleştiren bir yazı oldu ama ben hiçbir zaman Amerika taraftarı bir vatandaş olmadım, Avrupa taraftarı bir vatandaş da olmadım. Türkiye taraftarı bir vatandaşım Türkiye ye inanıyorum ülkeme inanıyorum ****** e inanıyorum. Eğer ****** olmasaydı burada olamayacağıma inanıyorum. Ailemden böyle gördüm. Asker bir dedenin torunuyum ve onunla gurur duyuyorum. Nur içinde yat dedeciğim. Gururun, onurun, faziletin ne olduğunu ben seninle öğrendim. Göçmen bir dedenin torunuyum. Savaş görmüş bir dedenin torunuyum. Sanatkar bir babanın evladıyım ev kadını bir annenin evladıyım. Diyorum ki artık buna bir son verelim nasıl toparlarsınız nasıl düzeltirsiniz bilemiyorum ama elinizi vicdanınıza koyun vicdanınızın sesini dinleyin. Toprağa verdiğimiz evlatlarımızın şehitlerimizin bir gün bizlerin evlatları da olabileceğini aklınızdan çıkartmayın. Bu ülke hepimizin korumak zorundayız. Ülkemizi sevmek zorundayız. Çünkü başka Türkiye yok.
Sevgilerimle
Yeşim SALKIM
Merhaba Sevgili Dostlar;
Sözün Bittiği Yer;
Yer Amerikan Baş Konsolosluğu, kapısında üç polisimiz şehit düştü, bir polisimiz de yaralı hastanede, sormak istiyorum, Amerika da ki Türk konsolosluğunu Amerikan polisi veya askeri canları pahasına savunur ve hayatlarını böyle feda ederlermiydi. Amerika ya gitmiş ve görmüş bir insan olarak ve Amerika’nın son zamanlarda Dünya ya yaptıklarını tasrif etmeyen bir insan olarak bunların olmayacağını çok iyi biliyorum. Türk insanı bir kere daha ne kadar yürekli ne kadar cesur olduğunu göstermiş oldu. Ancak üç şehidimizi toprağa veriyoruz pırıl, pırıl hayatlarının baharlarında gencecik daha Dünya ya gelmemiş çocuğunu dahi görememiş yirmi bir yaşında daha otuzlarına varmamış evlatlarımızı kaybettik. Türkiye de yaşanan klasik tablolardan bir tanesi, biz Türkler her zaman iyi niyetimizin kurbanı oluyoruz. Hiçbir zaman ne Avrupa nede Amerika Türkiye ye sahip çıkmadı çıkmayacak da, bu gerçeği kabul edip bunu bilerek yaşayıp kendi topraklarımızın ve kendi insanımızın kıymetini bilerek yaşamayı acaba ne zaman öğreneceğiz.
Yıllardır ülkemiz terörle savaşır ama diğer ülkelerin başına terörle ilgili bir felaket geldiğinde onlar direk savaş açar biz bir savaş açmaya kalktığımız da onlar bize emir verirler öyle gideriz o topraklara ya da onlar istedikleri zaman öylece geri döneriz. Atamızın bize bıraktığı bu ülkenin kıymetini ne zaman bileceğiz acaba. Canla başla çalışıp çabalayan okumak isteyen bu ülkeye bir şeyler vermek isteyen gençlerimizin kıymetini ne zaman bileceğiz acaba. Üniversiteye girebilmek sadece okul harcın ödeyebilmek için kalem ucu satan buraya gelebilmek buradaki üniversitelere girebilmek için günlerce gecelerce çalışan o minik elleri ile kalem tutan bu ülkenin güzel insanlarının kıymetini ne zaman bileceğiz acaba. Umarız biz ölmeden bunları görürüz. Atamız bizlere bu ülkeyi bırakırken herhalde böyle olacağını hiç hesaplamamıştır. Ben bir Türk kadını olarak son iki gündür kendimi son derece kötü ve üzgün hissettim. Televizyonları seyrederken yüreğine ateş düşmüş anaların görüntülerini izlerken, gazetelerdeki yazıları okurken maalesef biliyorum ki bunlar üç gün sonra yine unutulacak. Tıpkı Hırant DİNK in unutulduğu gibi veya Ergenekon diye çıkartılan ve ne olduğunu halen anlayamadığımız ve çok uzun zaman da galiba anlayamayacağımız ülkemizin bölünmesi veya ülkemizin bütünlüğünün bozulması için sanal yaratılan bu olaylar ne zaman bitecek acaba. Ne zaman elbirliği içerisinde olacağız ne zaman kardeş kardeşi vurmayacak. Ne zaman hepimizin bir olduğunu ve bize bizden başka dost olmadığını kabul edeceğiz acaba. Ülkemi çok sevdim için gittiğim yerlerden geri döndüm. Oralarda yaşayamadım. Oralarda ki insanların vefasızlığını gördüm. Oraların domatesinin bile ne kadar farklı olduğunu buranın havasını koklamanın her sabah Türkiye de uyanmanın verdiği keyfi haz hiçbir zaman unutmadım. Çocuğuma da bunu aşılamaya çalıştım. Kızım şuan burada Türkiye ye geri döndü ve okuluna bile burada devam etmeye karar verdi. Çünkü biliyoruz ki bize bizden başka dost yok. Umuyorum her sefer söylediğimiz gibi bu son olur ama bu ne ilk nede son biz bu tabloları yaşamaya devam edeceğiz. Biz kendi kendimizin elinden kolundan çekmeye devam ettiğimiz sürece, bize bizden başka dost olmadığını kabul etmediğimiz sürece bu değerli altın madeni topakların neler verebileceğini, ne kadar güzel ve çalışkan insanımız olduğunu, gerçekten onlara iş imkanı sağlanırsa neler yapabileceklerini, bu ülkenin neler üretebileceğini, bu ülkenin taşının toprağının gerçekten altın olduğunu ne zaman öğreneceğiz her zaman merak ettim etmeye de devam edeceğim.
Bizler çok şehit verdik şehit vermeye de alışkınız. Biliyorum ki o annen, babanın, kardeşin yüreğine düşen acıyı hiçbir şey hafifletmeyecek. Ne George W. Bush un oralardan taziyeler göndermesi, çok üzgün olduğunu söylemesi Amerikan konsolosunun çıkıp bizim kapılarımız otomatik kapanıyor içeridekileri korumak amaçlı demesini nasıl kabul edeceğiz bilmiyorum. Zaten bina olarak da yapımı yanlış görünüyor gözüme, her zaman da öyle göründü. Belki çok eleştiren bir yazı oldu ama ben hiçbir zaman Amerika taraftarı bir vatandaş olmadım, Avrupa taraftarı bir vatandaş da olmadım. Türkiye taraftarı bir vatandaşım Türkiye ye inanıyorum ülkeme inanıyorum ****** e inanıyorum. Eğer ****** olmasaydı burada olamayacağıma inanıyorum. Ailemden böyle gördüm. Asker bir dedenin torunuyum ve onunla gurur duyuyorum. Nur içinde yat dedeciğim. Gururun, onurun, faziletin ne olduğunu ben seninle öğrendim. Göçmen bir dedenin torunuyum. Savaş görmüş bir dedenin torunuyum. Sanatkar bir babanın evladıyım ev kadını bir annenin evladıyım. Diyorum ki artık buna bir son verelim nasıl toparlarsınız nasıl düzeltirsiniz bilemiyorum ama elinizi vicdanınıza koyun vicdanınızın sesini dinleyin. Toprağa verdiğimiz evlatlarımızın şehitlerimizin bir gün bizlerin evlatları da olabileceğini aklınızdan çıkartmayın. Bu ülke hepimizin korumak zorundayız. Ülkemizi sevmek zorundayız. Çünkü başka Türkiye yok.
Sevgilerimle
Yeşim SALKIM
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz