28 Haziran 2008 Cumartesi
1 sayfadaki 1 sayfası
28 Haziran 2008 Cumartesi
28 Haziran 2008 Cumartesi
Merhaba Sevgili Dostlar;
Sizlerle bu hafta ilişkiler üzerine sohbet etmek istiyorum. Sizlerde takdir edersiniz ki insan ilişkileri, insanların birbirlerine karşı olan sevgi ve saygıları toplumlar içerisinde çok önemlidir. Bizler sahnenin ışıltılı dünyasında yaşayan, şöhretin ağır yükü ile yaşayan insanlar olarak ikili ilişkilerimizde sizlere göre biraz daha zorlanıyoruz. Maalesef sizlerle olan bağımızı güçlü ve ayakta tutabilmek adına ve kendi özel hayatımızı ayakta tutabilmek adına bazen ikilemler yaşayabiliyoruz. Tüm bunların altından kalkabilen ve yaşadığı hayat ne olursa olsun mutlu olabilen kadının ben gerçekten çok güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olduğuna inanıyorum.
Şuanda önümde akıllı kadınların birbirinden güzel sözleri olan bir kitap var. Bu kadınlar çok güzel ve tarihe damgasını vuran sözler söylemişler. Bu sabah uyandığımda kendimle ilgili gazetelerde okuduğum haberler, bunlar tabiî ki her sabah veya gün içersinde, bazen bir magazin programı seyrederken, bazen bir çay bahçesine gittiğimde flaşların size döndüğünü gördüğünüzde, bazen canınız çok sıkkın iken konuşmak istemediğinizde, bazen çok keyifli ama konuşmak istemediğinizde mecbur kaldığınız durumlarda konuşmak zorunda kalıyorsunuz. Aslında burada olan bizlerin iç dünyasına ve ruhuna oluyor. Özelliklede Türkiye’de başkasına hiçbir şey olduğunu görmedim. Bizim gibi insanlar sanat dünyasının herhangi bir dalında mesleğini yapmaya çalışan şarkıcılar, yorumcular, oyuncular çok zor şartlar altında yaşayan ve gerçekte sizlerin dışarıdan gördüğü gibi mutlu olmayan ama her şart altında sizlere kendini mutlu göstermek için çabalayan gülümseyen insanlar.
Bakın ne demiş Margaret Sanger; “ Kadın kabul etmemeli meydan okumalı çevresinde yükselen duvarlardan korkmamalı içindeki kendini ifade mücadelesi veren kadına saygı duymalı ” onsekiz senelik meslek hayatımda hep kendimi ifade etmek için uğraştım elimden geldiğince açık ve dürüst olmak için çaba gösterdim. Saklı ve gizli hiçbir şeyim olmadı. Bugün şöhretler dünyanın herhangi bir ülkesinde nasıl yaşıyorlarsa bende burada öyle yaşamaya çalıştım. Dünyadaki şöhretler gizli ve saklı yaşamazlar çünkü gizleyecekleri bir şeyleri yoktur. Bir şeylerini gizleyen insan kötü şeyler yapıyordur. İyi şeyler gizlenmez. Hayatımdaki üzgün günlerimle, kırgınlıklarımla, sevgi dolu halimle, çocuk halimle, kadın halimle, anne halimle, en iyi şekilde sizlere en iyisini vermek için uğraştım. Bu güne kadar yaklaşık onbir albüm çıkartmışım, iki sinema filminde oynamışım ki bir tanesi bence Türk sineması adına çığır açmış bir film “ EŞKİYA ” hayatım boyunca istediğim Allah’ım öyle bir filmde oynayayım ki hiç unutulmasın demiştim. Kuş adasın da almıştım haberi bu rolü sen oynayacaksın demişti sevgili Uğur YÜCEL ve inanın o günkü mutluluğu ve o günkü hisleri uzun yıllar kimse yaşatmadı. Daha sonra sevgili Ersin PERTAN ile “ ŞARKICI’ yı ” çektim ve Altın Portakal aldım. Bunu üzerine de çok şeyler yazıldı çizildi. Bazen düşünüyorum elinize kalemi aldığınız zaman insanlığınızı bu kadar mı kaybediyorsunuz diye ama benim ananemin çok güzel bir sözü vardır; “ Kişi kendi gibi bilirmiş karşısındakini ” Bunların haricinde 2 televizyon filmi 3 televizyon dizisi çektim. Bütün bunların sadece onda birine sahip olan şu anda bazı sanal şöhretlere baktığım zaman veya dostluklarını çok iyi kullanarak kendilerini bir yere getirmek için acımasızca insanların üzerine basarak onları tıpkı bir merdiven gibi kullanarak ve asla arkalarına dönüp bakmadan yaşayan çok insanlar tanıdım ve gördüm. Yaşadığım hayat gereği yaptığım yenilikler gereği hayatı ve insanları öğrendim. Evliliğin anlamını çözmeye çalıştım bize öğretilen bu değildi hayat bize masallarda ki gibi anlatılmıştı. Öyle ya da böyle 38 yaşımı tamamladın 18 yaşında bir kız annesiyim şuanda çok iyi giden Sessiz Gemiler dizisinde tanıştığım Hakan ERATİK ile birlikteyim. Oda bir oyuncu aynı zamanda benim albümümün süpervisor lüğünü hayat arkadaşım olarak da her anlamda hayatımdaki desteğini benden esirgemeden sürdürüyor. Bunlar karşılıklı bende aynı şeyi ona yapmaya çalışıyorum. Bugün yine gazeteyi açtım ve çok enteresandır hakikaten bazı şeyleri gerçek olarak benim ağzımdan duyacağınızı ve bunları bu siteden duyuracağımı en baştan söylemiştim. Her kafadan bir ses çıktığını görüyorum. İnsanlar sabah kalktıkları zaman herhalde çok kötü uyanıyorlar bu ülkede ya da hayata çok sıkkın başlıyorlar. Kendisi ile alakası olmayan insanlar sürekli çevresinde ne olup bittiği ile ilgilidir. Çevresinde ki olup bitenleri kontrol etmeye çalışırken de kendisine olduğunun farkında değildir. İşte ben bazı gazeteci meslektaşları böyle adlandırır oldum. Çabalarını takdir etmiyor değilim. Gerçekten o gazeteye girebilmek ya da o televizyon programını alabilmek için kim bilir onlar da ne kadar meşakkatli bir yaşam yaşamışlardır. Kim bilir ne kadar ödün vermişlerdir ki ben bunun canlı şahitlerinden biriyim. Çoğunun ne kadar ödün verdiğini çok iyi biliyorum. Şunu unutmamalıyız ki hepimizin kapısını mutlak bir gün doğum ve ölüm çalacaktır. Unutmamamız gerekiyor ki yukarıdaki ilahi adalet bu yapılanları hiçbir zaman unutmayacak. Birbirimize kötülük yaparak birbirimizi üzerek özellikle Türkiye ye baktığımız zaman hani Nuri Bilgi CEYLAN ın dediği gibi “ Benim yalnız ve güzel ülkem e ” baktığım zaman. Geçenlerde de bir gazeteci arkadaş da benim yalnız ve güzel ülkemin Yeşim SALKIM ı demiş ne demek istediğini pek anlamadım ama galiba bana hakaret ediyor. Mühim değil kaybolmuş insanlara baktığım zaman gerçekten büyük bir vicdani rahatsızlık duyuyorum. Bu topraklarda doğmuş olmak atamızın bize sağladığı her türlü imkanı en iyi bir şekilde kullanıyor olmak ve bir Türk kadını olmak bana her zaman gurur verdi. Asker bir dedenin torunuyum havacı bir subay dedenin torunuyum. Ondan çok şey öğrendim Ananem den çok şey öğrendim Annem den ve Babam dan çok şey öğrendim. her şeyden önce bana sabrı öğrettiler. Hepinize sabırlı olmayı diliyorum. Yüreğinizin sesini dinleyin yüreğinizin sesi ile hareket edin ve şunu unutmayın ki insanlar şöhretlerini ve paralarını kaybettiği zaman paraları gider ama insanlar ümit lerini kaybettiği gün her şeyleri gider. Kendinizi sevin ne olursa olsun evet biraz belki sabahları uyandığınızda kızabilirsiniz sizlerde güne kötü başlıyor olabilirsiniz ne de olsa hepimiz insanız. Başarısızlığa inanmıyorum başarısızlık diye tanımlanan sonuca ulaşabilene kadar yaptığınız işten mutlu olmuşsanız bu başarısızlık sayılmaz diyor Oprah Winfrey bunu asla unutmayın. Kendinize iyi bakın.
Anneme;
Bir şey görülmeye değerse eğer ya da duymaya, koklamaya, dokunmaya, denemeye ister cehennem olsun, ister derin su, ister çamur ister kar, yağmur ya da parasızlık, ne yapar, eder beni götürürdün oraya anılarla dolu bir hayat için teşekkür ederim sana…
Sevgilerimle
Yeşim SALKIM
Merhaba Sevgili Dostlar;
Sizlerle bu hafta ilişkiler üzerine sohbet etmek istiyorum. Sizlerde takdir edersiniz ki insan ilişkileri, insanların birbirlerine karşı olan sevgi ve saygıları toplumlar içerisinde çok önemlidir. Bizler sahnenin ışıltılı dünyasında yaşayan, şöhretin ağır yükü ile yaşayan insanlar olarak ikili ilişkilerimizde sizlere göre biraz daha zorlanıyoruz. Maalesef sizlerle olan bağımızı güçlü ve ayakta tutabilmek adına ve kendi özel hayatımızı ayakta tutabilmek adına bazen ikilemler yaşayabiliyoruz. Tüm bunların altından kalkabilen ve yaşadığı hayat ne olursa olsun mutlu olabilen kadının ben gerçekten çok güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadın olduğuna inanıyorum.
Şuanda önümde akıllı kadınların birbirinden güzel sözleri olan bir kitap var. Bu kadınlar çok güzel ve tarihe damgasını vuran sözler söylemişler. Bu sabah uyandığımda kendimle ilgili gazetelerde okuduğum haberler, bunlar tabiî ki her sabah veya gün içersinde, bazen bir magazin programı seyrederken, bazen bir çay bahçesine gittiğimde flaşların size döndüğünü gördüğünüzde, bazen canınız çok sıkkın iken konuşmak istemediğinizde, bazen çok keyifli ama konuşmak istemediğinizde mecbur kaldığınız durumlarda konuşmak zorunda kalıyorsunuz. Aslında burada olan bizlerin iç dünyasına ve ruhuna oluyor. Özelliklede Türkiye’de başkasına hiçbir şey olduğunu görmedim. Bizim gibi insanlar sanat dünyasının herhangi bir dalında mesleğini yapmaya çalışan şarkıcılar, yorumcular, oyuncular çok zor şartlar altında yaşayan ve gerçekte sizlerin dışarıdan gördüğü gibi mutlu olmayan ama her şart altında sizlere kendini mutlu göstermek için çabalayan gülümseyen insanlar.
Bakın ne demiş Margaret Sanger; “ Kadın kabul etmemeli meydan okumalı çevresinde yükselen duvarlardan korkmamalı içindeki kendini ifade mücadelesi veren kadına saygı duymalı ” onsekiz senelik meslek hayatımda hep kendimi ifade etmek için uğraştım elimden geldiğince açık ve dürüst olmak için çaba gösterdim. Saklı ve gizli hiçbir şeyim olmadı. Bugün şöhretler dünyanın herhangi bir ülkesinde nasıl yaşıyorlarsa bende burada öyle yaşamaya çalıştım. Dünyadaki şöhretler gizli ve saklı yaşamazlar çünkü gizleyecekleri bir şeyleri yoktur. Bir şeylerini gizleyen insan kötü şeyler yapıyordur. İyi şeyler gizlenmez. Hayatımdaki üzgün günlerimle, kırgınlıklarımla, sevgi dolu halimle, çocuk halimle, kadın halimle, anne halimle, en iyi şekilde sizlere en iyisini vermek için uğraştım. Bu güne kadar yaklaşık onbir albüm çıkartmışım, iki sinema filminde oynamışım ki bir tanesi bence Türk sineması adına çığır açmış bir film “ EŞKİYA ” hayatım boyunca istediğim Allah’ım öyle bir filmde oynayayım ki hiç unutulmasın demiştim. Kuş adasın da almıştım haberi bu rolü sen oynayacaksın demişti sevgili Uğur YÜCEL ve inanın o günkü mutluluğu ve o günkü hisleri uzun yıllar kimse yaşatmadı. Daha sonra sevgili Ersin PERTAN ile “ ŞARKICI’ yı ” çektim ve Altın Portakal aldım. Bunu üzerine de çok şeyler yazıldı çizildi. Bazen düşünüyorum elinize kalemi aldığınız zaman insanlığınızı bu kadar mı kaybediyorsunuz diye ama benim ananemin çok güzel bir sözü vardır; “ Kişi kendi gibi bilirmiş karşısındakini ” Bunların haricinde 2 televizyon filmi 3 televizyon dizisi çektim. Bütün bunların sadece onda birine sahip olan şu anda bazı sanal şöhretlere baktığım zaman veya dostluklarını çok iyi kullanarak kendilerini bir yere getirmek için acımasızca insanların üzerine basarak onları tıpkı bir merdiven gibi kullanarak ve asla arkalarına dönüp bakmadan yaşayan çok insanlar tanıdım ve gördüm. Yaşadığım hayat gereği yaptığım yenilikler gereği hayatı ve insanları öğrendim. Evliliğin anlamını çözmeye çalıştım bize öğretilen bu değildi hayat bize masallarda ki gibi anlatılmıştı. Öyle ya da böyle 38 yaşımı tamamladın 18 yaşında bir kız annesiyim şuanda çok iyi giden Sessiz Gemiler dizisinde tanıştığım Hakan ERATİK ile birlikteyim. Oda bir oyuncu aynı zamanda benim albümümün süpervisor lüğünü hayat arkadaşım olarak da her anlamda hayatımdaki desteğini benden esirgemeden sürdürüyor. Bunlar karşılıklı bende aynı şeyi ona yapmaya çalışıyorum. Bugün yine gazeteyi açtım ve çok enteresandır hakikaten bazı şeyleri gerçek olarak benim ağzımdan duyacağınızı ve bunları bu siteden duyuracağımı en baştan söylemiştim. Her kafadan bir ses çıktığını görüyorum. İnsanlar sabah kalktıkları zaman herhalde çok kötü uyanıyorlar bu ülkede ya da hayata çok sıkkın başlıyorlar. Kendisi ile alakası olmayan insanlar sürekli çevresinde ne olup bittiği ile ilgilidir. Çevresinde ki olup bitenleri kontrol etmeye çalışırken de kendisine olduğunun farkında değildir. İşte ben bazı gazeteci meslektaşları böyle adlandırır oldum. Çabalarını takdir etmiyor değilim. Gerçekten o gazeteye girebilmek ya da o televizyon programını alabilmek için kim bilir onlar da ne kadar meşakkatli bir yaşam yaşamışlardır. Kim bilir ne kadar ödün vermişlerdir ki ben bunun canlı şahitlerinden biriyim. Çoğunun ne kadar ödün verdiğini çok iyi biliyorum. Şunu unutmamalıyız ki hepimizin kapısını mutlak bir gün doğum ve ölüm çalacaktır. Unutmamamız gerekiyor ki yukarıdaki ilahi adalet bu yapılanları hiçbir zaman unutmayacak. Birbirimize kötülük yaparak birbirimizi üzerek özellikle Türkiye ye baktığımız zaman hani Nuri Bilgi CEYLAN ın dediği gibi “ Benim yalnız ve güzel ülkem e ” baktığım zaman. Geçenlerde de bir gazeteci arkadaş da benim yalnız ve güzel ülkemin Yeşim SALKIM ı demiş ne demek istediğini pek anlamadım ama galiba bana hakaret ediyor. Mühim değil kaybolmuş insanlara baktığım zaman gerçekten büyük bir vicdani rahatsızlık duyuyorum. Bu topraklarda doğmuş olmak atamızın bize sağladığı her türlü imkanı en iyi bir şekilde kullanıyor olmak ve bir Türk kadını olmak bana her zaman gurur verdi. Asker bir dedenin torunuyum havacı bir subay dedenin torunuyum. Ondan çok şey öğrendim Ananem den çok şey öğrendim Annem den ve Babam dan çok şey öğrendim. her şeyden önce bana sabrı öğrettiler. Hepinize sabırlı olmayı diliyorum. Yüreğinizin sesini dinleyin yüreğinizin sesi ile hareket edin ve şunu unutmayın ki insanlar şöhretlerini ve paralarını kaybettiği zaman paraları gider ama insanlar ümit lerini kaybettiği gün her şeyleri gider. Kendinizi sevin ne olursa olsun evet biraz belki sabahları uyandığınızda kızabilirsiniz sizlerde güne kötü başlıyor olabilirsiniz ne de olsa hepimiz insanız. Başarısızlığa inanmıyorum başarısızlık diye tanımlanan sonuca ulaşabilene kadar yaptığınız işten mutlu olmuşsanız bu başarısızlık sayılmaz diyor Oprah Winfrey bunu asla unutmayın. Kendinize iyi bakın.
Anneme;
Bir şey görülmeye değerse eğer ya da duymaya, koklamaya, dokunmaya, denemeye ister cehennem olsun, ister derin su, ister çamur ister kar, yağmur ya da parasızlık, ne yapar, eder beni götürürdün oraya anılarla dolu bir hayat için teşekkür ederim sana…
Sevgilerimle
Yeşim SALKIM
Similar topics
» 21 Haziran 2008 Cumartesi
» 12 Temmuz 2008 Cumartesi
» 7 Haziran 2008
» 14 Haziran 2008
» 26 Haziran 2008 Zaman Gazetesi
» 12 Temmuz 2008 Cumartesi
» 7 Haziran 2008
» 14 Haziran 2008
» 26 Haziran 2008 Zaman Gazetesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz